Tahta kurusunu hepiniz bilirsiniz, duyduğunuz da dahi, düşüncesi sizi rahatsız etmeye yeter. Mobilyalarınıza , ahşaplarınıza , farkında olmadan yerleşir ve içten içten kemirmeye başlar. Fark etmezsiniz bile , bir bakarsınız , farkına bile varmadığınız o güzelim eşyalarınız dışarıdan ne kadar güzel görünse de çoktan çürümüştür. İnsanlar ve yaşamlarda böyledir . Bir çok şeyi içimize atmayı ve içten içe kendimizi yemeyi tercih ederiz. Geçmişten kurtulma çabası , yaşadıklarınız , yaşayamadıklarınız , kızdığınız , kırıldığınız , affetmeye çalışıp, affedemedikleriniz , hayatınıza giren ve sizi üzen insanlar , olaylar vs. Sizi bir şekilde üzmüş ve mutsuz etmiştir. Geçmişle olan davalarınızı bitirmeye karar vermedikçe geleceğe dair kapılarınızı aralayamazsınız. Geçmişte yaşadıklarınızı tabi ki unutamazsınız ama, onlarla yaşamaya da karar vermelisiniz. O zaman önce affedeceğiz kendinizden başlayarak, sonra durumları ve olayları affedeceğiz. Size acı veren şeyleri bırakıp , sizi mutlu edecek olayların , insanların vs. hayatınıza girmesine izin vereceksiniz. SİGMUNG FREUD un dediği gibi; Sana acı veren şeyleri takip etmeyi bıraktığında seni mutlu edecek olanların , hayatına girmesine izin vermiş olursun. Sağlıklı ve mutlu bir hafta sizinle olsun.