Bu haftaki yazım 21 Mart Down Sendromu Farkındalık günü için. Geçmiş olsa da, bir günde değil ,her anımızda onları düşünmemiz gerektiği ve down sendromunun bir hastalık olmadığını bir farklılık olduğunu toplum olarak artık kabul etmemiz ve bilinçlenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ben onlara dünyanın melekleri diyorum. +1 farkla evet ,bizden öndeler. Kötülük nedir ? bilmezler .Sevgiden ve ilgiden anlarlar, çünkü ; onlar için kötülük kavramı yoktur. Down sendromlu bireyleri anlatırken arkalarındaki özel kişileri unutmayalım . Aileleri , benim için çok özel ve güzel insanlar ve burdan onlara da saygılarımı gönderiyorum. Bu süreçte aileler kendilerini çaresiz hissedebilir, bazen çok koruyucu tutumlar sergileyebilirler, bilinmezlik içinde yalnız kaldıklarını düşünebilirler. Ailelerin bu durumu öğrendiklerinde eşlerin kendi aralarındaki iletişimi çok önemlidir. Stres nedeniyle çatışma yaşayabilirler. Bunun yerine paylaşmak en iyi çözüm olacak ve bu süreci kolaylaştıracak ,hem de çocuğun gelişimini arttıracaktır. Aileler mutsuz olursa çocuklarda bunu hisseder ve süreç yavaşlayabilir. Down sendromlu bireyler ve aileler topluma karıştırılmalıdır. Toplumdan soyutlanan bir çocuğun duygusal ve sosyal gelişimi geri kalabilir. Unutmayalım bir çocuğun sevildiği ve kabul edildiğini bilmesi en büyük gereksinimlerden biridir. Alınan eğitimlere, programlara bakmak bilgi edinmek bu süreçte, ailelerin neler yapabileceğini araştırmaları ve bilgilenmeleri bu süreci daha çabuk kabullenebilmelerini sağlar. Son olarak , Down sendromunu çevrenize anlatır ve insanları bilinçlendirirseniz farkındalık artacaktır. Sağlıklı ve mutlu bir hafta sizinle olsun…
Sosyolog Aile Danışmanı Yeliz Özalp 19.12.1978 Adıyaman doğumlu ,bir kız annesi.