Hepimizin geçmişten kalan unutamadığımız içimize attığımız yaşanmışlıklar, yaşadığımız iyi veya kötü anılar vardır. Bastırılmış duygularımız tıpkı bir yanardağı gibidir. Zamanla içinizde biriktirdiğiniz korkular , duygular, yapamadıklarınız yada yapmak isteyip te yapamadığınız , çocukluktan başlayıp şu ana kadar yaşadığınız tüm duygular, zaman zaman volkanik patlamalar göstermeye başlar. Farklı nedenlerden dolayı yaşadığınız bazı dönemlerde duygular bastırılır. İçinizde yapamadıklarınızı kalbinize atar hiç çıkmayacak şekilde duygularınıza müebbet verirsiniz. PEKİ NEDİR? Bunlar; konuşamadıklarınız, çevre, ailedeki yaşam ve koşullar ,gelenekler ve görenekler, sevgi eksikliği , her yaptığınız davranışların ayıp olduğunu söyleyerek çocukken size dayatılan duygular, anlaşılamama korkusu, korkular, aşık olmaktan , sevmekten , ağlamaktan , istenmeyen evlilikler, vs… Evet işte bastırılmış duygular dediğimiz suçlu eşgalleri…Peki yapmamız gereken neler? Öncelikle içinize hapsettiğiniz o duygularınızı tahliye etmenin zamanı gelmiştir belki de. Herkesin ne istediği değil, kendi duygularınızı dinleyin. Gerçekten sizi anlayacak bir dost veya danışanla paylaşın. Kendinize farlı etkinlikler ve alanlar yaratın ,yapmak isteyip te, yapamadıklarınızı yapmayı deneyin. Unutmayın bastırılmış duygular size ilerde ;öfke, stres , Aile içi iletişimsizlik ,uykusuzluk, fiziksel , psikolojik ve sosyal hayat olarak olumsuz dönecektir. O zaman ne yapıyoruz? En önemlisi kendimizden başlıyoruz. Başkalarının değil, sizin ne istediğiniz önemli bunu unutmayın. Mutlu ve sağlıklı haftalar diliyorum.
‘’Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı ve herkes kalbinin rengini bulaştırır etrafındakilere.’’
Sosyolog Aile Danışmanı Yeliz Özalp 19.12.1978 Adıyaman doğumlu ,bir kız annesi.
