ANLAMAK İÇİN Mİ? KONUŞMAK İÇİN Mİ DİNLİYORUZ ?

Bu haftaki siz okurlarımızla paylaşacağım ilk yazım dünyayı etkisi altına alan Türkiye’nin de
etkilendiği virüsle birlik te , zaten iletişim problemleri yaşadığımız , virüsün artması ile evlere
kapandığımız bu zor süreçte sosyal ilişkiler yanın da aile içi ilişkilerde de iletişim sorunları artmaya
başladı.
Evet bu aralar en çok şikayet ettiğimiz konular, en çok sarf ettiğimiz cümleler; Beni anlamıyorsun beni
dinlemiyorsun , duvara mı konuşuyorum? Dinleseydin anlardın vs gibi cümlelerle
anlaşılamamaktan dolayı kendimize verdiğimiz üzüntüler… Peki neden karşımızdaki eş ,arkadaş,
çocuk, sevgili gibi çevremizdeki insanlara derdimizi anlatamıyoruz yada yeterince dinlemiyoruz?
İletişim sorunlarımızda yaptığımız hatalardan bazıları; kendimizi yanlış ifade etmek , yanlış
anlaşılmak ,dinlemeden yargılamak yada dinlerken dinliyormuş gibi yapmak ,karşımızda ki insanın
hayat koşullarını dikkate almadan yani empati kurmadan sadece o konuşurken dinlemek yerine nasıl
cevap vereceğim yada ne cevap vereceğimizi düşündüğümüz için karşı tarafı önemsemediğimizi
hissettirmek. İletişime geçerken belki de en önemli davranış; Onu önemsemek ve saygı duymak ,
kendi hayat görüşünüz, düşünceleriniz ile birlikte karşınızdaki insanında hayat görüşüne
,düşüncelerine saygı göstererek dinlemek, anlamak ve konuşmak, belki de en önemli üç sihirli kelime.
Yaşadığımız bu zor dönemde hepimizin konuşma ya, dinlenilmeye ve önemsenmeye ihtiyacı olduğunu
unutmayalım. Sen ,ben davasını bırakıp soruna değil çözüme odaklanalım. O zaman yazımızı şu sözle
bitirelim; Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri
gelir.  Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî.